bugün
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz15
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu17
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması13
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması18
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
entry'ler (62)
evlat olsa eldivenle sevilmeyecek olan tipler.
tanım: karakter yoksunu, tanımadığı insanlara istediği cevabı alamadı diye küfür eden tacizci, potansiyel tecavüzcü, aşağılık yaratık.
bu yaratığın ettiği küfürleri ekşi sözlükte ifşa eden arkadaşa teşekkür ederek sözlerime başlıyorum. bu nasıl bir cürret bu nasıl bir karakter ki; bir insana üstelik bir kadına bu derece ağır küfürler sarfedebiliyorsun? aynısını senin ailene yapsalar, kız kardeşine aynı küfürleri söyleseler, ananın fotoğraflarını porno sitelerine yüklemekle tehdit etseler hoşuna gider mi dallama? gitar çalıyormuş müzisyenmiş cart curt. sen önce insan ol insan. böyle insanları her ortamda rezil edin ki insanların yüzüne bakacak cesareti kalamasın.
bir diğer hususta; adamın konuşmasında insan onurunu zedeleyici hakaretler ve küfür var, taciz var, şantaj var, tehdit var. yasin balkır isimli şahıs bunları yaptığı için pişman olduğunu da beyan ediyor ve özür diliyor. yani ben yapmadım kuzenim yapmış triplerine de girmemiş. bu sosyal medyayı kullanan bir tane yetkili yok mu hakkında işlem başlatsın.
bu tarz yaratıkları rezil etmek ifşa etmek yetmez. içeri tıkıp 2 3 sene duvarlara baktıracaksın ki aklı başına gelsin. klavye başına geçmiş azgın sapıklar da bu tarz şeylere cesaret edemesinler.
bu yaratığın ettiği küfürleri ekşi sözlükte ifşa eden arkadaşa teşekkür ederek sözlerime başlıyorum. bu nasıl bir cürret bu nasıl bir karakter ki; bir insana üstelik bir kadına bu derece ağır küfürler sarfedebiliyorsun? aynısını senin ailene yapsalar, kız kardeşine aynı küfürleri söyleseler, ananın fotoğraflarını porno sitelerine yüklemekle tehdit etseler hoşuna gider mi dallama? gitar çalıyormuş müzisyenmiş cart curt. sen önce insan ol insan. böyle insanları her ortamda rezil edin ki insanların yüzüne bakacak cesareti kalamasın.
bir diğer hususta; adamın konuşmasında insan onurunu zedeleyici hakaretler ve küfür var, taciz var, şantaj var, tehdit var. yasin balkır isimli şahıs bunları yaptığı için pişman olduğunu da beyan ediyor ve özür diliyor. yani ben yapmadım kuzenim yapmış triplerine de girmemiş. bu sosyal medyayı kullanan bir tane yetkili yok mu hakkında işlem başlatsın.
bu tarz yaratıkları rezil etmek ifşa etmek yetmez. içeri tıkıp 2 3 sene duvarlara baktıracaksın ki aklı başına gelsin. klavye başına geçmiş azgın sapıklar da bu tarz şeylere cesaret edemesinler.
bir zamanlar hayatımın sonuna kadar yaşamak istediğim şehir idi ankara. çok şey kazandırdı çok güzel ağırladı bizi. ama artık o eski babacanlığından, insana güven veren o heybetli hallerinden eser kalmadı. bir zamanlar ankara'nın soğuğunda beklerken "nerdesin? geldin mi?" diye sorduğumuz eşimize dostumuza şimdilerde "nerdesin? yaşıyorsun değil mi?" diye sorar olduk.
eskiden kalabalığında kaybolduğumuz ankara'da artık "5 dakika önce ordan geçiyordum" "tam o sokağın köşesinde dolmuş bekliyordum" cümlelerinde kaybolmaya başladık.
soğudum senden ankara. dağın başında kırmızıda geçince hemen bulursun beni yazarsın cezamı. ne oldu da içinde bomba olan,onlarca insanımızı öldüren bu canileri bu kalleşleri bulamadın?
son sözüm bunu yapan terörist şerefsizlere. dağda bayırda olmasın ölümün. en güzel anında yapışsın azrail yakana.
hayatını kaybeden abilerim ablalarım kardeşlerim mekanınız cennet, allahın rahmeti üzerinize olsun..
eskiden kalabalığında kaybolduğumuz ankara'da artık "5 dakika önce ordan geçiyordum" "tam o sokağın köşesinde dolmuş bekliyordum" cümlelerinde kaybolmaya başladık.
soğudum senden ankara. dağın başında kırmızıda geçince hemen bulursun beni yazarsın cezamı. ne oldu da içinde bomba olan,onlarca insanımızı öldüren bu canileri bu kalleşleri bulamadın?
son sözüm bunu yapan terörist şerefsizlere. dağda bayırda olmasın ölümün. en güzel anında yapışsın azrail yakana.
hayatını kaybeden abilerim ablalarım kardeşlerim mekanınız cennet, allahın rahmeti üzerinize olsun..
8.30 da mesaiye başlayacakların yapabileceği en büyük çılgınlıktır. tanımını verdikten sonra gelelim esas konuya
bir sabah işe gitmek için vücüdumun %40 ını uyandırdım. hazırlandım ve evden çıktım. buz gibi havada %20'lik kısmı da uyandırdım zorla. sigaramı yakıp servisin geleceği yola doğru bıraktım kendimi. bakmayın tembel göründüğüme dakik adamımdır. neyse servis geldi atladım hemen. rahatça uyubılmek için güzel bir koltuk seçip oturdum. sağa sola dönerek uyku pozisyonu almaya çalışıyordum ki o da ne! turuncu fosforlu eşofmanıyla bizim mustafa abi bindi servise. günaydın dedi kan ter içinde. dedim abi hayırdır trafik polisliğine mi başladın. yok ya turnuva var da ona hazırlanıyorum sabahları 1 saat koşuyorum. elbiselerimi de işyerinde bırakıyorum. oraya gidince giyiniyorum dedi. abi ayıp olmazsa sana bir soru sorcam. duş olayını nasıl hallediyorsun peki dedim. işte bu noktada aldığım cevap bütün vücudumun sabahın o saatinde döküm fabrikası gibi çalışmasına sebep oldu. "tuvalete girip üstüme hemen bir su döküyorum. bir de tas aldım kendime. soğuk oluyor ama alışıyor insan"
bir sabah işe gitmek için vücüdumun %40 ını uyandırdım. hazırlandım ve evden çıktım. buz gibi havada %20'lik kısmı da uyandırdım zorla. sigaramı yakıp servisin geleceği yola doğru bıraktım kendimi. bakmayın tembel göründüğüme dakik adamımdır. neyse servis geldi atladım hemen. rahatça uyubılmek için güzel bir koltuk seçip oturdum. sağa sola dönerek uyku pozisyonu almaya çalışıyordum ki o da ne! turuncu fosforlu eşofmanıyla bizim mustafa abi bindi servise. günaydın dedi kan ter içinde. dedim abi hayırdır trafik polisliğine mi başladın. yok ya turnuva var da ona hazırlanıyorum sabahları 1 saat koşuyorum. elbiselerimi de işyerinde bırakıyorum. oraya gidince giyiniyorum dedi. abi ayıp olmazsa sana bir soru sorcam. duş olayını nasıl hallediyorsun peki dedim. işte bu noktada aldığım cevap bütün vücudumun sabahın o saatinde döküm fabrikası gibi çalışmasına sebep oldu. "tuvalete girip üstüme hemen bir su döküyorum. bir de tas aldım kendime. soğuk oluyor ama alışıyor insan"
bu kadar cahil ve sapkın insana "şu mezhebe göre kızına hallenebilirsin ama bu mezhebe göre hallenemezsin, yaşı bu kadar olmalı şu kadar olmalı" şeklinde cevap verirsen böyle infiallere yol açarsın diyanet, dedirten başlıktır.
diyanetin verdiği cevap "o nasıl soru ulan ayı ne demek kızına ilgi duymak şerefsiz herif, yanarsın bak cayır cayır" şeklinde olsaydı belki de bu olay yaşanmayacaktı.
diyanetin verdiği cevap "o nasıl soru ulan ayı ne demek kızına ilgi duymak şerefsiz herif, yanarsın bak cayır cayır" şeklinde olsaydı belki de bu olay yaşanmayacaktı.
sapıklığın sapkınlığın ne boyutlara geldiğini gözler önüne sermiştir. her geçen gün daha da yaşanmaz hale gelen eski cennet parçası ülkemizin sonunu çok merak etmekteyim.
yağan yağmurda ıslanmamak için kafasına geçirmeye çalışanlar olacaktır. olsun biz yine de vazgeçmeyelim bu kampanyadan. sonuna kadar destekliyorum.
edit: eksileyen yazarlar kafalarına çoktan takmıştır. durun oğlum daha yağmur başlamadı.
edit: eksileyen yazarlar kafalarına çoktan takmıştır. durun oğlum daha yağmur başlamadı.
bunu yazan gavas; arkadaş ortamında böyle hümanistim, şöyle elitistim, savaş çıkmasın yaşasın barış falan diye atıp tutuyordur.
el kadar çocukların hayatlarını daha o yaşta bitirmiş bir yaratığın yaptıklarıdır.
sen nasıl bir yaratıksın ki bunu yapabildin o çocuğa? bir de bu yaratığın bir çocuğu var. yani anne. annelik duygusunu yaşamış biri bu eziyeti nasıl yapar inanın hiç aklım almıyor.
bu aşağılık yaratığı bir kenara bırakalım. gelelim baba denilen yaratığa. çocuğun ağlamaya mecali kalmamış sesi kısılmış. ulan hiç mi anlamadın o çocukların halinden? hiç mi görmedin sağında solunda morlukları. hiç mi konuşmadın çocuklarınla? sormadın mı hallerini hatırlarını?
peki ya öz anne? gazeteye yaptığı konuşmada çocukların şiddet gördüğünü kollarındaki ve bacaklarındaki morluklardan anladığını, bu durumu babaya ilettiğini ve babanın kendisine "ben hallederim" şeklinde cevap verdiğini söylemiş. ulan benim çocuklarıma bir fiske vuranın dünyasını dar ederim. senin öz çocuğun yara bere içinde ve sen bu duruma kayıtsız kalıyorsun. sana da yazıklar olsun.
hadi anneyi de geçelim. gelelim komşulara. röportaj sırasında komşunun teki çocukların şiddet gördüğü konusunda babayı uyardıklarını anlatıyor. çığlık sesleri duyuyorduk tarzında konuşmalar yapıyorlar. sonra da diyorlar ki namazında niyazındaydı hiç şüphelenmedik. böyle bir şey olabilir mi? bu nasıl vurdumduymazlık? bu nasıl bir aman boşvercilik?
üvey anne inşallah hapiste geçen her gün o çocuklara yaşattığının kat kat karşılığını bulur.
sen nasıl bir yaratıksın ki bunu yapabildin o çocuğa? bir de bu yaratığın bir çocuğu var. yani anne. annelik duygusunu yaşamış biri bu eziyeti nasıl yapar inanın hiç aklım almıyor.
bu aşağılık yaratığı bir kenara bırakalım. gelelim baba denilen yaratığa. çocuğun ağlamaya mecali kalmamış sesi kısılmış. ulan hiç mi anlamadın o çocukların halinden? hiç mi görmedin sağında solunda morlukları. hiç mi konuşmadın çocuklarınla? sormadın mı hallerini hatırlarını?
peki ya öz anne? gazeteye yaptığı konuşmada çocukların şiddet gördüğünü kollarındaki ve bacaklarındaki morluklardan anladığını, bu durumu babaya ilettiğini ve babanın kendisine "ben hallederim" şeklinde cevap verdiğini söylemiş. ulan benim çocuklarıma bir fiske vuranın dünyasını dar ederim. senin öz çocuğun yara bere içinde ve sen bu duruma kayıtsız kalıyorsun. sana da yazıklar olsun.
hadi anneyi de geçelim. gelelim komşulara. röportaj sırasında komşunun teki çocukların şiddet gördüğü konusunda babayı uyardıklarını anlatıyor. çığlık sesleri duyuyorduk tarzında konuşmalar yapıyorlar. sonra da diyorlar ki namazında niyazındaydı hiç şüphelenmedik. böyle bir şey olabilir mi? bu nasıl vurdumduymazlık? bu nasıl bir aman boşvercilik?
üvey anne inşallah hapiste geçen her gün o çocuklara yaşattığının kat kat karşılığını bulur.
KAF-16: "Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne fısıldadığını biliriz, çünkü biz ona şah damarından daha yakınız." alıntısıyla cevap bulan sorudur.
kişiler değil davaydı bizim derdimiz. ama bu kadar vasat yönetimi bu kadar iktidar yardakçısı bir lideri haketmedik. ona hayır buna hayır, diğerine tamamen hayır, ötekine azıcık hayır. hayır da hayır. 7 haziran da tarihinde görüp görebileceğin en iyi fırsatı yakalamışsın. sen çıkıp daha ilk günden koalisyon olmayacağız diyorsun. sonra çıkıp ortada yok 4 bakanı yargılatmayı teklif ettik kabul etmediler. yok cumhurbaşkanı dedik kabul etmediler bizde kurmadık koalisyon diyorsun. çok mantıklı. %50yle iktidara getirdiğin adamları yargılarsın şimdi hoşaf herif.
gözümüzde kalan iki damla şerefinle git artık. yapamadım başaramadım istifa ediyorum de. koltuğa yapışmış götünü kaldır ordan. istifa et ki bizimde tesellimiz olsun.
gözümüzde kalan iki damla şerefinle git artık. yapamadım başaramadım istifa ediyorum de. koltuğa yapışmış götünü kaldır ordan. istifa et ki bizimde tesellimiz olsun.
sana ikinci el bir beyin falan bakalım kardeş. iyi kötü bişeyler takalım boş kalmasın.
cemaatten koca,kocadan para bulan insan dişisidir.
tabiki olay türbanlı veya türbansız ayrımı değildir. sadece canımı sıkan nokta şu ki; 500-600 bin liralık arabalara binip başını kapatmanın hiç bir mantığı yok bence. en büyük günahlardan biridir israf. yapma güzel kardeşim. islamı yaşamanın başını kapatmaktan geçtiğini sanma. aç oku kitabını yol göstersin sana. gösterişin, kibrin ve israfında boğulurken başını kapasan ne olur kapatmasan ne olur?
tabiki olay türbanlı veya türbansız ayrımı değildir. sadece canımı sıkan nokta şu ki; 500-600 bin liralık arabalara binip başını kapatmanın hiç bir mantığı yok bence. en büyük günahlardan biridir israf. yapma güzel kardeşim. islamı yaşamanın başını kapatmaktan geçtiğini sanma. aç oku kitabını yol göstersin sana. gösterişin, kibrin ve israfında boğulurken başını kapasan ne olur kapatmasan ne olur?
Bugün yapılan saldırı göstermiştir ki terör başkente kadar sıçramıştır. Güvenliğin en üst düzeyde olduğu ankarada bile 30 kisi bombayla öldürülebiliyorsa vay benim garip ülkemin haline.
Bir sürü gencimiz hayatını kaybetti. Polis kardeslerimiz ekmek parası uğruna gitti cennete. Allah hepsine rahmet eylesin.
Burada yazılanları okudum. Sorulmasi gereken tek soru şu.
Turkiyenin başkenti ankara'da kim yapabilir bu saldırıyı? Hemde mitingin olacağı bilindiği halde. Iki ucu boklu değnek. Allah sonumuzu hayır etsin
Burada yazılanları okudum. Sorulmasi gereken tek soru şu.
Turkiyenin başkenti ankara'da kim yapabilir bu saldırıyı? Hemde mitingin olacağı bilindiği halde. Iki ucu boklu değnek. Allah sonumuzu hayır etsin
fikirlerini sevmem, benimsemem de. egosu ve hırsından nefret ederim. ama su götürmez bir gerçek var ki; Erdoğan türk milletinin en büyük 2. lideridir. bu denli yabancı hayranlığıyla türkiye cumhuriyetinde bulunan en büyük makama saygısızlık ve kıyaslama yakışmamıştır.
velhasıl putininki bu kadar bizimkinin şu kadar tarzı yaklaşımla muhalefet olunmaz.
ayrıca erdoğan'a muhalefet olalım diye de nükleer tehditin en büyüğü rusya'yı ve onun başındakini savunmak çok saçma.
velhasıl putininki bu kadar bizimkinin şu kadar tarzı yaklaşımla muhalefet olunmaz.
ayrıca erdoğan'a muhalefet olalım diye de nükleer tehditin en büyüğü rusya'yı ve onun başındakini savunmak çok saçma.
füze deyince aklıma rus kızları geliyorsa rusya güçlü ülkedir bence.
durumun bir diğer özeti : "rusya bizim ağzımızın tavanına salıncak kurar sallana sallana ...."
durumun bir diğer özeti : "rusya bizim ağzımızın tavanına salıncak kurar sallana sallana ...."
Malesef acı da olsa durum böyledir. Tam birakmayı düşünürken içli ve buğulu bir ses tonuyla seslenir bana: "dur lütfen! Konuşalım biraz". Ve her seferinde ikna eder beni onsuz yapamıcağıma kaltak.